Pelops Kimdir?
Mitik Frig kralı Tantalos’un ve Dione’nin oğlu, tanrıların tanrısı Zeus’un torunu, Niobe’nin kardeşidir. MÖ 12. yy’de Spilos’ta yaşadığı tahmin edilmektedir. Bazı kaynaklar, Lidyalı olduğunu kabul eder.
Günümüz Akhisar’ının Thyatiera’dan önceki adı olan Pelopia’yı, Pelops’un kızı Pelopia’dan almıştır.
Pelops ve Tantalos İşkencesi
Tantalos, babası Zeus sayesinde, tanrıların sofrasına oturabilen tek ölümlüdür. Tanrılardan öğrendiklerini, masada olan biteni insanlara anlatır. Tanrılar bunu bilmelerine rağmen sessiz kalırlar. Ziyafetlerin birinde tanrıların yiyeceği ambrosiayı (Homeros’a göre nektar, bazı kaynaklara göre bal, bazı kaynaklara göre amber rengi bir meyve, bazı kaynaklara göre zehirli mantar) yiyenlerin tanrısal güce sahip olacağını düşündüğü için insanlara götürür. Tanrılar buna çok kızar, tam ceza vermek üzereyken, Tantalos tanrıları kendi ziyafetine davet eder ve onlar adına adak adayacağını söyler. Tanrılar kabul eder. Ziyafette Tantalos, oğlu Pelops’u yahni olarak tanrılara sunar. Demeter dışında tanrılar yahninin ne olduğu anlar ve yemezler. Demeter yakın zamanda kızı Persefoni’yi kaybettiği için üzüntüden dikkat etmemiştir.
Zeus kader tanrıçaları Moira'lar (Fatalar/Mireler/Klatho, Lakhesis, Atrapos) Klatho’dan Pelops’u diriltmesini ister. Klatho parçaları toplar, birleştirir ve Pelops’u diriltir. Demeter yediği bölüm olan sol omzu içi demirci tanrı Hephaistos’tan omuz yapmasını ister, Hephaistos sol omuzu yerine fildişi yaparlar. Ve Pelops çok yakışıklı bir erkek olur.
Tanrılar Tantalos’a çok kızarlar, Olimpos’tan kovarlar ve Spil Dağı’nın bir yarığından aşağıya, Hades’e atarlar. Yarık daha sonra Karagöl (İzmir Yamanlar Dağı’nda) olur. Tantalos’a lezzetli meyvelerin altındaki tertemiz tatlı suyun içinde meyveye ve suya ulaşamadan sonsuza kadar yaşama cezası verirler. Tantalos ne zaman meyvelere uzansa dallar uzaklaşır, su için eğilse sular çekilirmiş. Bu nedenle görüp ulaşamamaya Tantalos işkencesi denir.
Yunanca’da Tantalos cezası anlamına gelen bir deyim, İngilizce’de de gösterip de vermemek, umutlandırıp vermemek tantalize- kelimesi bulunuyor.
Orhan Veli, Tantalos cezasının tental azabı olarak dilimize kazandırır. Nahit Hanım'a mektuplarından oluşan Yalnız Seni Arıyorum kitabında, kendisinden ayrı kalmaktansa "tental azabı" dediği bu işkenceyi çekmeyi tercih edeceğini söyler.
Homeros Odysseia‘sında şöyle anlatır:
"Tantalos'u gördüm, korkunç işkenceler çekerken: Duruyordu bir gölün içinde, ayakta, yüksele yüksele çıkıyordu su çenesine kadar, ama içmek için davrandı mıydı, damlasını alamıyordu suyun, ihtiyar adam eğiliyor, eğiliyor, eğiliyordu, su da çekiliyor, çekiliyor, yok oluyordu hemen toprakta, ve bir çamur peyda oluyordu ayaklarının dibinde, kapkara, o saniye bir tanrı kurutuveriyordu gölü.
Yemişler sarkıyordu başının önünde dallı budaklı ağaçlardan, armutlar, narlar, pırıl pırıl elmalar, ballı incirler, tombul zeytinler sarkıyordu, ama ihtiyar adam, koparayım diye ellerini uzattı mıydı, bir yel geliyor, savuruyordu onları kara bulutlara."
Bazı kaynaklar Tantalos’un aldığı cezasının, kendisinin yaptıkları nedeniyle değil; ana erkil düzenden geldiği ve bu düzeni savunduğu için olduğu söyler.
Pelops ve Krallığı
Denizler Tanrısı Posidon Pelops’a aşık olur. Bir süre Pelops Poseidon’a şarap sunucusu olarak görev alır, ardından iki kanatlı atlarla yeryüzüne gönderilir. Bazı kaynaklara göre Poseidon ve Pelops aşk yaşar ve Poseidon Pelops’a Olimpos Dağı’nda savaş arabalarını sürmeyi öğretir; ama babası Tantalos’a o kadar öfkelidir ki Pelops'u Olimpos'tan kovar. Spilos’tan gelen servetiyle Yunanistan’a giden Pelops’a krallık verilir. Şimdiki Peloponez (Mora Yarımadası) adını Pelops’tan alır. Spil Dağı’nda Yarıkkaya’da bulunan “Pelops’un Tahtı” bir sunak olarak tasarlanmıştır. Akıbeti bilinmeyen bir heykel olduğu tahmin edilir.
Prof. Dr. Elif Tül Tulunay’a göre Pelops “Tunç Çağı’nda Asya’dan Avrupa’ya yapılan göçlerin ve kültür transferinin gizemli izlerini fildişi omzunda taşımaktadır.” (Pelops’un Gizemi kitabından)
Pelops ve Olimpiyatlar
Poseidon Pelops’u iki kanatlı atlarla yeryüzüne geri gönderirken Elis (Eleia) bölgesinde bulunan Pisa'nın kralı savaş tanrısı Ares’in oğlu Oenomaus ile yarışmasını ister. Kral Oenomaus’un Hippodameia isminde çok güzel bir kızı vardır. Kızı ile evlenmek isteyenleri sonu ölümle sonuçlanan yarışlara katılmasını ister. Çok iyi at ve araba kullanan ve Posiedon’un kendisine verdiği iki kanatlı atlı arabalarla yeryüzüne dönen Pelops bu isteği Oenomaus’un kızını aşık olduğu için kabul eder. Sadece kaybettiğinde öldürüleceği için değil, kızıyla evlenmek istediği için de hırsla oyuna hazırlanır.
Kral Oenomaus’un arabaları babası Ares sayesinde çok iyidir, onu normal şartlar altında yenmenin mümkün olmayacağını düşünen Pelops, Oenomaus’un arabacısı Hippodameia’ya aşık olan Myrtilus’u Oenomaus’un arabasının tekerleriğin bir vida çıkarmasını isteyerek ikna etmekte bulur. İkna etmek için sevdiği kadın Hippodameia’yla bir gece vaadeder. Bazı kaynaklara göre bu pazarlığı ve vaadi Pelops’a aşık olan ve onun kazanmasını isteyen Hippodameia yapar.
Pelops yarışı kazanır. Hem Hippodameia’yı Myrtilus’a vermek istemediği hem de Myrtilus’un herkese hilesini anlatacağını düşündüğü için Myrtilus’u denize atar. Myrtilus öldürülürken Pelops’un tüm ailesine lanet okur.
Kral Oenomaus yarışta arabası kaza yaparak ölür. Herkese kötü davranan Kral Oenomaus’un yerine geçen Pelops Oenomaus’un kötülüklerini kimsenin unutmaması için görkemli Olimpiyat yarışları düzenler.
Troya Savaşı’nda Pelops’un fildişinden omuz kemiğinin kente getirilmesiyle savaşın kazanılacağı kehanet edilince Pisa’dan Troya getirilmiştir.
Comentários