Leziz Akhisar Festivali üzerinden gastronomi festivallerine bakış
- Spil'in Çocukları

- 31 Eki
- 2 dakikada okunur
25-26 Ekim tarihlerinde Akhisar’da çok kıymetli bir organizasyon vardı. Kıymetliydi çünkü birçok alışagelmiş gastronomi festivalinin dışında, yerel yönetimiyle, esnafıyla, üreticisiyle kentleri için birleşebilmiş, kent bilinci oluşturmuş, kültürel miraslarının farkına varmış bir ekiple karşılaştık. Bu ortaklaşabilme bilinci kentin en büyük hazinesi olmalı.

Bir şehrin gastronomi destinasyonu olması için sabırla yürünen bir yola ihtiyaç var. Bu yolculuğu örgütleyecek bir kamu gücü ve sivil toplum örgütlerine ihtiyaç var. Şehrin gastronomisi ile birlikte diğer disiplinlerini de oyunun içine katmak lazım. Sürecin planlanması, stratejisinin oluşturulması, aktörlerinin belirlenmesi ve görevlendirmelerin yapılması, medya dilinin oluşturulmasına kadar bir bütünlükle hareket etmek lazım. Bu bilinçle yıllar öncesinden başlayan LezizAkhisar Festivali yakın zamanda adından sıkça bahsedilecek, örnek bir festival olacaktır.
Metropollerin sanallığına inat küçük şehirlerin samimiyetle örülen ilişki ağı içinde, etkinliğin en cazip tarafı, esnafın, festival ekibinin ve belediye başkanının kurmuş olduğu güçlü ve gerçek bir iletişim diliydi. Ancak güçlü bir liderlik, bir hedef etrafında ekibini böyle tek vücut olarak örgütleyebilir. Burada hem Akhisar Belediye Başkanı sayın Ekrem Kayserili’yi, hem de yıllardır Akhisar’a gösterdikleri aidiyetten dolayı Pam Yeni Medya ekibini tebrik etmek lazım.
Çocukluğunu Akhisar’da geçirmiş biri olarak Akhisar’ı böyle coşkulu ve değerlerine sahip çıkan bir refleksle görmek beni şaşırtmadı çünkü Akhisar tarihinde de hep farkındalığı yüksek bir kent bilinci ile var etmiş kendisini. Tekel zamanında işçi eylemleriyle fark yaratırken üretici ve tarım kooperatifleri ve birlikleriyle de farkındalığı ve yurttaşlık bilinci yüksek bir kent olmuştur.
Bir yandan da iki hafta öncesinde, gelen turistlere verilecek hizmet kalitesini standardize etmek amacıyla esnafa verilen dijitalleşme ve medya eğitimi, karşılama-ağırlama-uğurlama eğitimlerinin verilmesi diğer yandan şehir insanını zeytin hasadına dahil ederek tarımsal hayatı deneyimlemelerini sağlayarak işin sürdürülebilirliğine katkı sunmayı da ihmal etmemişler. Bence diğer festivallerden en büyük farkı buradan yakalamışlar.
Ülkemizin birçok yerinde gastronomi festivalleri yapılıyor. Bunların hepsi çok değerli. Çünkü üzerinde yaşadığımız coğrafya o kadar zengin ki her şehir özel değerlere sahip. Umarım ki ilgili kurumlar bu mirasa hakkıyla sahip çıkar.
Yazı Gülper Şahin Ergün'ün 28 Ekim 2025 tarihinde Yenigün Gazetesi'nde yayınlanan LezizAkhisar Festivali üzerinden gastronomi festivallerine bakış yazısından alınmıştır.

Yorumlar