top of page

Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey ve Demirci Akıncıları

  • Yazarın fotoğrafı: Spil'in Çocukları
    Spil'in Çocukları
  • 12 May
  • 4 dakikada okunur

1919 yılının Mayıs ayında başlayan Yunan işgali Kuvayi Milliye'nin direnişin rağmen emperyalizmin desteğini ardına alarak yayılmayı sürdürmektedir. Her ne kadar Yunanlılar Anadolu'daki savaşta zorlansa da İngilizlerin Osmanlı Sarayı üzerindeki tahakkümü ve iş birlikçi yöneticiler sayesinde çıkarılan fitneler etkisini göstermekte Anadolu insanı isyanlarla birbirine kırdı bir yandan Güney cephesindeki şehir savaşları, bir yandan Yunan, bir yandan Anzavur, Bolu, Düzce, Yozgat, Çapanoğlu, Konya, Delibaş isyanları derken Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları tam bir ateş çemberinden geçmektedirler. İç isyanlar birer birer bastırılmıştır, ki bu defa Çerkes Ethem isyanı 1920 yılının sonunda patlak verir. İşgalin başladığı 1919'dan 1920'nin son aylarına kadar Batı Anadolu'daki Kuvayi Milli'nin en güçlü birliklerinden biri Çerkes Ethem'in kuvai seyyar işidir. O yüzden 5500 kişilik bir kuvvetin isyanı Ankara'yı zor durumda bırakacak, bu sırada Yunan Ordusu Eskişehir yönünde ilerleyecektir emperyalizmin planı budur. Ama plan tutmaz kuvay-i seyyare büyük kısmı Ethem'i bırakıp düzenli orduya geçer; ancak Çerkes Ethem birlikte son raddeye kadar savaşan Parti Pehlivan Ağa, Halil Efe gibi kuvai milliyeciler Yunan'a geçmezler; ama düzenli orduya geçmekten de çekinirler ve boşa çıkarlar. Oysa Yunan ordusunu arkadan taciz eden Türk ordusuyla koordineli çalışan bir gerilla kuvvetine o bölgede çok ihtiyaç vardır. Ancak bu gerilla kuvveti bu kuvvetin içinde yer alan çeteleri ortak bir uğruna bir arada tutabilmek, ordu ile devamlı temasta kalmak ve ordu tarafından verilen görevleri hiyerarşi, düzenli maaş, silah, cephane, iaşe yardımı olmaksızın yapabilmek için çok iyi bir lider, bir kahraman gereklidir, buna ihtiyaç duymaktadır. Bu zor görev için Ankara'nın seçtiği kişi İbrahim Ethem Bey'dir.

Parti Pehlivan Ağa ve Halil Efe
Parti Pehlivan Ağa ve Halil Efe

İbrahim Ethem Bey 1889 Selanik doğumludur. Tüfekçizadeler ailesindendir. Dedesi kolağası Süleyman Efendi Selanik'te İttihat terakkinin kurucusudur: Kendisi daha çocukken gizli toplantılara tanıklık etmiş, hatta haber taşımıştır. Selanik Hukuk Fakültesi mezunudur. Öğrenciyken Rumeli Gazetesinde muhabirlik, Balkan Savaşı'nda da komitacılık yapmıştır. Ana dilinin yanında Fransızca, Bulgarca, Rumca ve Arapça bilmektedir. Balkan yenilgisi sonrası Balıkesir'e gelmiştir. Balıkesir Lisesi'nde matematik öğretmenliği ve serbest avukatlık yapmıştır. Balıkesir barosunun kuruluşunda görev almıştır. Yunan işgaliyle Ankara'ya geçerek milli mücadeleden görev istemiştir. Bu özellikleriyle bu göreve en uygun kişidir.


Milli hükümet adına Demirci Kaymakamlığına tayin edilen İbrahim Ethem Bey 23 Aralık 1920'de Demirci'ye gelir. Demirci o yıllarda Aydın Vilayetine Saruhan sancağına bağlı 7 bin üzerinde nüfusa sahip, ticari hayatı oldukça hareketli bir kasabadır. Kaymakam olarak İbrahim Ethem Bey'in görevi Ankara hükümetine bağlı olarak çalışacak akıncı birliklerine yani Demirci Akıncıların örgütlemektir. Bu amaçla Kaymakam Bey başta Parti Pehlivan Ağa ve Halil Efe gibi liderleri milli mücadeleye yeniden katılmaya ikna eder. Ankara'dan kendisine gelen görev emri sonuna kadar düşmanın gerisinde kalıp ordunun hareketi ne olursa olsun düşmanı oyalamak, uğraştırmak ve alınacak her türlü haberi en yakın ordu kıtasına ulaştırmaktır. Akıncılar Kaymakam İbrahim Ethem Bey liderliğinde Yağcı Dağı Tavak Yaylasına çıkarlar abdest alıp düşmanı memleketten kovana kadar kovalayacak and içerler. Demirci akıncıları böyle kurulur. İbrahim Ethem Bey Demirci akıncılarının uyması için 40 maddelik Akıncı yasasını kaleme alır. Aslında yarı düzenli bir ordudur kurduğu. Akıncıların en küçük birlikleri 25-30 kişilik müfrezeler oluşur, başlarına kalpak takarlar, her bir müfrezenin bir kumandanı bir muavini Bir de katibi vardır, müfreze katipleri her türlü evrakın kopyasını kayıt altında tutarlar, müfrezeler misafir edildiklerinde yemek ve yatak için beğenmezlik yapmazlar. Hiçbir sebep ve bahane ile bir şahıstan köy veya kasabadan para talep edilemez. Akıncılar ile arasında alacak verecek tarla karı koca gürültülerini katiyen müdahale etmezler, katiyen halka şiddet göstermezler. Kumandan ve efradının rakı içmesi ve kumar oynaması, milletin malına ırzına tasallut etmesi katiyen yasaktır. Bunlar ve daha fazlası kaymakam İbrahim Ethem Bey'in Akıncılar yasasında yazılıdır. Demirci akıncıları halktan senet karşılığında yiyecek içecek emin ederler o senetlerde "Zaferden sonra ödenmek üzere" yazar. Zafere o denli inanmışlardır. Tıpkı doğrudan emir aldıkları Mustafa Kemal Paşa gibi.


Çok çetin şartlarda dağlardadır. Kaymakam İbrahim Ethem Bey kendisi bir asker olmamasına karşın bir teşkilat olan Demirci akıncıların hukuk bilgisi ve yönetim becerisiyle kurar. Çok zor şartlar altında bir buçuk yıl bu yapıyı dağılmadan tutar. Hatta genişletir. Karda kışta yağmurda çamurda ekibini bir an bile yalnız bırakmaz ve onlarla birlikte kelle koltukta dağlarda gezerek Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli bir rol oynar. Demirci Akıncıları Ankara'dan kendilerine verilen görevi layıkıyla yaparlar; düşman gerisinde kalıp baskınlarla düşmanı yıpratırlar, istihbarat toplayıp Batı cephesine iletirler, düşmanın nakil yollarını tahrip ederler, Yunan ordusunun iletişimini bozarlar, hiçbir zaman teslim olmayacaklarını ve kendi vatanını savunanların bir gün mutlaka kazanacağını Yunan ordusuna ve tüm dünyaya ilan ederler. Düşmanı en çok onların azim ve kararlılığı yıldırır. Dört taraftan düşmanla sarılı olan Demirci Akıncıları 1 buçuk yılda 60 çatışma yapar; 787 ölü, 151 yaralı verdirirler düşmana. Düşmanın 137 hayvanını, iki makinalı tüfeğini, bir topunu, 191 tüfeğini, 190 askerini ele geçirirler. Kendileri ise 21 şehit, 2 esir, 22 yaralı verirler.


Demirci Akıncıları Büyük Taarruz sırasında 30 Eylül'e kadar Yunanlı kovalar. Hem kaçan düşmana baskın yapmak hem de katliam ve yangınları önlemek için savaşırlar. Demirci Akıncıların 30 Eylül günü Balıkesir'de terhis eder İbrahim Ethem Bey. Terhis bildirisinin 8 maddesinde Akıncılar'a şöyle seslenir: Size nasihatlerım, köyünüzde ve mahallenizde hiçbir resmi işe karışmamanız, kendi işiniz gücünüz ile uğraşmanız, evlenmeniz, evlilerin çocuklarını okula vermesi, büyüklerinize hürmet küçüklerinize merhamet göstermenizdir, ben çeteyi ben kahramanım diyerek ötekine berikine kafa tutmamanın tüfeği asıp sabana yapışmanız ve çalışmanızdanızdır. Yağcı Dağı'nda verdiğimiz ilk kararımızı ve andımızı hatırlayınız. İşte görüyorsunuz Benim de validem ve biraderlerim yağma edilmiştir aldırmıyorum Zira bu mesele ve hatta bunun daha büyüğü bizim programımızda vardı Her şeyin tamiri, eksiklerin yerine konması mümkündür. Eminim ki millet bunu yapacak ve size saygı gösterecektir. Sabırlı ve metin olunuz. Hiçbir zaman şehit olan arkadaşlarımızın çoluk çocuğunu unutmayınız. Dara düşen olursa bana haber ediniz. Mümkün olduğu kadar şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ediniz.

Mustafa Kemal Paşa ve İbrahim Ethem Bey
Mustafa Kemal Paşa ve İbrahim Ethem Bey

İbrahim Ethem Bey kırmızı şeritli İstiklal madalyasını 1924 yılında alır. Soyadı kanunu çıktığında da Akıncı soyadını ona Mustafa Kemal Paşa önerir. Kurtuluş sonrası çeşitli yerlerde kaymakamlık ve valilik görevleri yapan İbrahim Ethem Akıncı sağlık, eğitim, bayındırlık ve çevre alanındaki çalışmalarıyla cumhuriyete değer katmıştır. Zenginlik ve rahat yaşam yerine vatana ve millete tercih eden İbrahim Ethem Bey'in Kurtuluş Savaşı sırasında dağlarda geçirdiği günleri kaleme aldığı Demirci Akıncıları adlı anıları basılmıştır. 1950 yılında vefat eden İbrahim Ethem Bey'in mezarı Sındırgı'daki aile mezarlığında onun bu ülkeye yaptığı hizmetlere minnettar olmamak mümkün mü?


Onun değerini bilmemek mümkün mü? Ruhu şad, devri daim olsun.

Yorumlar


bottom of page