Mehmet Bahri Sarıtepe (1875-1935)
- Spil'in Çocukları

- 30 May
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 gün önce
Manisa Belediye Başkanlığı, Kuvayımilliye liderliği ve milletvekilliği yapan Mehmet Bahri Sarıtepe, 1875 İzmir doğumludur. Manisa nüfusuna kayıtlıdır. Aile adı Şehsüvarzade olup Trablusgarp kumandanı Tahir Paşa’nın kızı Hatice Hanım ile Karadağ şehidi Binbaşı Mustafa Bey’in oğludur. Tahir Paşa, XIX. yüzyılda Manisa’da bulunmuş, sonraları yerleşmeyi düşünerek burada mülk edinmiştir. Tahir Paşa Trablusgarp komutanı iken, damadı Karadağ Savaşı’nda şehit düşünce kızını yanına çağırmıştır. Hatice Hanım Trablusgarp’a giderken vapurda doğum yapmış ve çocuğa bundan dolayı denizle ilgili anlamında Bahri adı verilmiştir. Hatice Hanım, babası Tahir Paşa’nın ölümünden sonra Manisa’ya dönmüş ve yeniden evlenmiştir.

Bahri Bey öğrenimini Manisa’da tamamladı. İdadi dördüncü sınıfı bitirdikten sonra özel öğrenim gördü. 1895 yılında yirmi yaşında askere alındı ve “bir süre sonra da merkezi İstanbul’da bulunan Birinci Fırka-i Hümayun evrakına verildi. Burada başçavuş olarak vazifelendirildi.”. 1896 yılında, bir İttihat ve Terakki bildirisini okuduğu için sürgün cezası aldıysa da affedildi. 1897 yılındaki Türk-Yunan Savaşı’na katıldı. Savaş sonuna kadar Yanya’da kaldı. Savaş sonrasında İzmir Redif Taburu Başçavuşluğuna nakledildi. Gönüllü olarak katıldığı bu savaşa ait madalyası da bulunmaktadır.

Bahri Bey askerlikten sonra İzmir’de iş hayatına atıldı. Aynı zamanda Genç Türklerin (Jön Türkler) çıkardıkları gazeteleri de takip etti. II. Abdülhamit’in hafiyelerinden biri tarafından bu gazeteleri takip ettiği öğrenilince bir vapura atlayarak Mısır’a gitti. Yurt dışına kaçanlarla ilgili af çıktığı haberi üzerine 1901’de İstanbul’a döndüyse de yakalanarak Rodos’a sürüldü. Rodos’ta altı yıl kaldı ve buranın zenginlerinden Hasan Mellah’ın kızı Nigâr Hanım’la evlendi. Bu evliliğinden ikisi kız biri erkek üç çocuğu oldu.
1907 yılında Rodos’un Sömbeki kazasında İlyaki nahiyesi müdürlüğüne getirildi. Şubat 1908’de Midilli’nin Kalonya Nahiyesi Müdürlüğü görevine atandı. Bahri Bey Kalonya Bucak Müdürü iken, Manisa Mutasarrıfı Tevfik Bey’in isteği ile 17 Mayıs 1912 tarihinde, Manisa merkez kazasına bağlı Palamut Nahiyesi Müdürlüğüne atandı. Bahri Bey Palamut/Yayaköy Nahiye Müdürü iken çalışmalarıyla gündem oldu. 1915 yılı başlarında basına yansıyan bilgilere göre Bahri Bey, Manisa’ya bağlı Koldere çiftliğine gönderilen göçmenlerin iki ay hayvan damlarında kalmalarına sebebiyet veren yetkililer hakkında inceleme yapmak üzere görevlendirildi. Bahri Bey, Yayaköy nahiyesine büyük bir hükûmet konağı yaptırdı ve birçok köye telefon bağlattı. Bahri Bey Nahiye Müdürlüğü görevinden 1 Aralık 1918 tarihinde istifa ederek Manisa’ya yerleşti. Kısa süre sonra da Manisa Belediye Başkanlığı'na seçildi.
Mütareke döneminde işgal tehlikesine karşı örgütlenmelerin içinde yer aldı. 23 Ocak 1919’da İzmir’de Anadolu gazetesinde yayımlanan bir habere tepki gösterenlerden birisi de Bahri Bey oldu. Habere göre Aya Fotini kilisesinde yanında Yunan subayı bulunan bir papaz, yakında İzmir ve çevresinin Yunan ordusu tarafından işgal edileceğini ve bütün kuyuların Türk ve Müslüman ölüleriyle doldurulacağını söyledi. Bu haber üzerine başlatılan telgraf hareketine Bahri Bey de katıldı. 17-19 Mart 1919 tarihlerinde İzmir Müdâfaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyetinin İzmir’de topladığı kongreye katılan belediye başkanları arasında yer aldı. Aynı zamanda kongrenin ikinci başkanlığına getirildi.
Bahri Bey kongre sonrasında da işgal tehlikesine karşı girişimlerini sürdürdü. 23 Mart 1919 tarihinde Manisa Belediye Başkanı olarak, diğer ilgililerle birlikte imzaladığı bir telgrafı, İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Richard Webb’e gönderdi. Telgrafla bölgenin Osmanlı Devleti’nden koparılmaya çalışılması girişimleri protesto edildi.
Bahri Bey, Mayıs ortalarında belediye başkanlığı görevinden ayrıldı. 17 Mayıs 1919’da İtalya temsilciliğine gönderilen ve Manisa’nın bazı köylerinde Rumlar tarafından Türklerin mallarının yağmalandığını bildiren telgrafın altında Bahri Bey’in de belediye başkanı olarak imzası vardır. Menemen’in 23 Mayıs’ta işgali üzerine Sadarete çekilen ve işgalin önlenmesi istenen telgrafta ise “Eşraftan Bahri” şeklinde imzası bulunmaktadır. Ne Bahri Bey’in ne de direniş yanlısı diğer simaların önlem alma çabaları sonuç vermedi. Yunan işgal komutanı, 25 Mayıs günü öğleden sonra saat 13.00'te Mutasarrıf Hüsnü Bey’e işgal kararını bildirdi ve ardından da şehir Yunan askerleri tarafından işgal edildi.
Mutasarrıf Hüsnü Bey, Manisa’nın ileri gelenlerini ve direniş yanlılarını, türlü sözlerle etkisiz hâle getirdi. Bahri Bey muhtemelen 28 Mayıs’ta Manisa’yı terk etmek zorunda kaldı, direniş için Akhisar’a geçti. Akhisar’da Redd-i İlhak ve Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin kurucusu ve üyeleri arasında yer aldı. 12 Ağustos 1919’da Akhisar’a gelen Hacim Muhittin Bey, Bahri Bey ve Kuvayımilliyecilerle görüştü. Bahri Bey, Alaşehir Kongresi için yapılan seçimlerde Manisa delegesi seçildi. 14 Ağustos’ta aralarında Bahri Bey’in de bulunduğu bir kafile kongre için Alaşehir’e hareket etti.
16 Ağustos 1919’da ilk toplantısını yapan Alaşehir Kongresi, Denizli ve Nazilli tarafından kimse gelmediği için Bahri Bey’i bölgeye gönderdi. Bahri Bey 20 Ağustos akşamı görevini yaparak döndü ve Nazilli ve Aydın yöresi hakkında ayrıntılı bilgi vererek delegelerin geleceğini belirtti. Kongre çalışmalarında aktif olarak yer aldı. Yaklaşık on gün süren kongrede tutanaklara göre 15 kez söz alarak konuştu.
Bahri Bey bu tarihten sonra, 16-22 Eylül 1919 tarihlerinde toplanan Üçüncü Balıkesir Kongresi’nde de bulundu. Balıkesir Kongresi’nden sonra tekrar Akhisar’a döndü. Akhisar’da bulunan göçmenlerin durumuyla ilgilendi. Akhisar’da iken 8-9 Ekim 1919 tarihlerinde Tasvir-i Efkâr muhabiri Arif Oruç’la görüştü. Arif Oruç, Akhisar’a ilişkin yazılarının birinde Bahri Bey’in Redd-i İlhak Heyetinin yöneticilerinden olduğunu vurguladı.
8 Ekim 1919 tarihinde yayımlanan ve “Karesi ve Saruhan Livaları Hareket-i Milliye Heyet-i Merkeziyesi” azasından Vasıf Bey ile yapılan bir mülakatta, Vasıf Bey çetecilik suçlamalarına cevap verirken Bahri Bey’i örnek göstererek, “memleketin yüzbinlerce liralık servete malik eşrafı”ndan olduğunu belirtti. Devamında Bahri Bey gibi hem cephede bulunan hem de birliklerin masrafını karşılayan vatanseverlere çetecilik yakıştırmasının pek çirkin olduğunu vurguladı.
Bahri Bey’in 22 Haziran 1920 tarihindeki ikinci Yunan işgaline kadar Akhisar ve çevresinde kaldığı tahmin edilmektedir. Nitekim, bu tarihlerde Soma cephesinde bulunan Kemal Balıkesir hatıralarında, "Manisa Belediye Reisi Kendisi Soma’da, çoluk çocuğu ise Manisa’da idi. Bir gün yanıma gelmiş ailesinin yanına gelmesini istemiş idi. Bahri Bey’in ailesini Gramatikoz’la getirtmiş, eşyası ile beraber İstanbul’a göndermiştim." diyordu.
Bahri Bey’in 1920 Mayıs’ında Alaşehir'e kaymakam olarak atanması gündeme geldiyse de yaklaşık bir ay sonra Alaşehir’in Yunan işgaline uğraması ile gündemden düştü. Bu tarihlerde Hacim Muhittin Bey, Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından olağanüstü yetkilerle Bursa Valiliği görevine atandı. Hacim Muhittin Bey Alaşehir Kongresi'nde beraber çalıştığı Bahri Bey’i, valilik görevine başladıktan bir süre sonra Mudanya Kaymakamlığı görevine atadı. Bahri Bey, Mudanya Kaymakamlığı görevine 29 Haziran 1920 tarihinde başladı. Bahri Bey’in göreve başlamasından dört gün önce İngilizler buraya asker çıkarıp hükûmet dairelerinde geniş arama yapmışlardı. Bahri Bey, Mudanya Kaymakamlığı görevine karışık ve huzursuz bir dönemde başladı ve bu görevde pek kısa bir zaman kalabildi. 7 Temmuz 1920 tarihinde kasabanın İngilizler tarafından tekrar işgali ve Bursa’nın düşmesi üzerine Ankara’ya geçti ve 26 Temmuz’da Marmaris Kaymakamlığı görevine atandı. Fakat kısa bir süre sonra görev yeri değiştirilerek 18 Ağustos 1920 tarihinde Milas Kaymakamı olarak göreve başladı.
Bahri Bey II. İnönü zaferinden sonra Milas Kaymakamı olarak başlattığı bağış kampanyası “Cem-i İ'ânât Nizamnâmesi”ne aykırı bulunarak 16 Haziran 1921’de görevden alındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendisine verilen takdir telgrafını sundu ve hakkında men-i muhakeme kararı verildi. Savaş sonuna kadar Milas’ta kalarak ticaretle uğraştı ve büyük zaferden sonra Manisa’ya döndü.
Bahri Bey, 30 Ekim 1922’de yapılan seçimlerde Manisa Belediye Başkanlığı’na seçildi. 1926 yılına kadar bu görevde kaldı. 29 Aralık 1926 tarihinde yapılan ara seçimlerde Erzurum milletvekilliğine seçildi. 1927 yılında yapılan TBMM’nin III. Dönem seçimlerinde Manisa milletvekili oldu. Milletvekili iken felç geçirdi ve Viyana’da tedavi gördü. 1931 yılında milletvekilliğinden ayrıldıktan sonra, çiftlik işleriyle uğraşırken 1934 yılında ikinci kez felç geçirdi. Bu defa iyileşemedi ve 19 Kasım 1935 tarihinde vefat etti. Cenazesi, Manisa Karaköy Mezarlığı’na defnedildi. Daha sonra bu mezarlık kaldırılınca Çatal (Asri) Mezarlığı’na nakledildi.
Atatürk’ün Manisa’ya gelişi dolayısıyla düzenlenen törenlerde, Bahri Bey’in 1923’te yaptığı konuşma okunmaktadır. Bahri Bey, 1924 yılında Millî Mücadele’deki faydalı çalışmalarından dolayı, TBMM tarafında kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır.
Yazı Atatürk Ansiklopedisi'nde 28 Şubat 2023 tarihinde yayınlanan Mehmet Bahri Sarıtepe (1875-1935) yazısından alınmıştır.



Yorumlar