top of page
Yazarın fotoğrafıSpil'in Çocukları

Lidya Kozmetiği

Giriş

Lidya kozmetiği, Lidya gücünün doruğundayken çok meşhurdu ve sonrasında yüzyıllar boyunca hatırlanmıştı. Hiçbiri ortaya çıkarılmamıştır ama kalıntıları henüz bulunmamış bir kapta saklanmış olabilir ve onu içeren kabın dokusuna nüfuz eden çökeltisi çıkarılabilir ve tanımlanabilir. (Şek 1) Günümüzde kanıtlar ikincildir: Lidya kozmetiği hakkında Yunanlar ve Romalılar tarafından yazılmış metinler ve Lidya kozmetik kapları. MÖ yedinci ve beşinci yüzyıllarda kozmetikler mevcutken yazılan metinler çok az bilgi sağlamaktadır, belki de aşinalığın ayrıntıları önemsiz kılmasındandır. Roma zamanı metinleri daha aydınlatıcıdır ama bir miktar şüphelidir; çünkü o zamanlar Lidya kozmetiğinin yapımı çoktan sonlanmıştı ve antikacıların bir merakı haline gelmişti. Kozmetiğin yapısı metinlerde belirsizdir ama kaplarının tasarımı onların sıvı ve akışkan ya da parçacıklı olanlardan pudra halinde olanlara uzanan bir içerik için yapıldığını göstermektedir. Rayiha/güzel koku bir vasıftı ama birincil ya da ikincil açıdan mı henüz belirlenmesi gerekmektedir. (Şek 2)

Şek. 1 M.S. dokuzuncu yüzyılda Dioscurides’in çizimli el yazmasının içindeki Bakkaris bitkisi; günümüzde Pierpont Morgan Kütüphanesi New York’ta
Şek. 2 Bakkaris bitkisi, şekil 1in ayrıntısı

Bakkaris ve brenthon ya da brentheion myron Yunan ve Roma metinlerinde belirtilen Lidya kozmetikleridir. Bakkaris (bakcharis, baccar) daha ayrıntılı belgelenmiştir ve MÖ yedinci yüzyılın ortalarından beşinci yüzyıla kadar Yunan yazarlarca bahsedilmiştir; bunların ilkleri Lidya’ya yakın yerlerden doğan İonyalı şairler Amorgoslu Semonides ve Efesli Hipponaks son Lidya krallarıyla çağdaştılar ve Hipponaks ayrıca Lidya diline ve kültürüne aşikardı. (Şek 3)


Şek. 3 Caere’deki Tomba de Vasi Greci’den (Yunan Vazoları Mezarı) gelen lydion; günümüzde Roma’daki Villa Giulia Müzesi’nde

Bakkarisin hoş bir kokusu vardı ve muhtemelen burna sürülüyordu, olasılıkla da ayaklara (fakat bu sonuncusuna olan atıf muhtemelen alaycıydı). Bakkaris merhemlerle ilişkiliydi (mura tipik olarak ıslak ve genellikle sıvıydı) ama ikisini ilişkilendiren yazarlar tarafından farklılığını teyit edercesine ayrı ayrı isimlendirilmişlerdir; beyanlarına değinilen MÖ yedinci ve beşinci yüzyıl arasında yazan yazarlarca kullanılan uygulamaya yönelik fiiller, bakkarisin sıvı, koyu kıvamlı ya da kuru olup olmadığını belirsiz bırakmıştır. (Şek) 4 Öyle ki bakkaris bir merhemdi, fakat aynı zamanda bir bitkiydi (baccar) ve bu bitkinin kökünün merhem yapımında kullanıldığını MS birinci yüzyılın iki yazarı, bilge Yaşlı Pliny ve fizikçi Erotian, Aristofanes’e dayandırılmıştır (ancak Aristofanes’ten geriye kalan parçalarda bakkaris ve merhemler ayrı ayrı bahsedilmiştir). Bunların çağdaşları olan fizikçi Dioscorides meşhur eczacılık incelemesinde bakkaris kullanımları arasında köklerini de içererek kullanılan “çok güzel kokulu olan esanslı pudrasının vücuda serpildiğini” (Şek 5) yazmıştır.

Şek. 4 Gordion’da bulunan lydion
Şek. 5 Gümüş lydion, kayıp ayak; Antik Bagis ve günümüz Güre’sine yakın İkiz Tepe denilen tümülüs mezardan gelen

Bitki Diosdorides tarafından belirgin bir şekilde tarif edilmiştir ve MS dokuzuncu yüzyılın son çeyreğine ve erken onuncu yüzyıllara tarihlenen bu inceleme, el yazması bir çizimini içermektedir. (Şek. 6)

Şek. 6 Gordion’dan geç dönem lydia

Günümüzde bakkaris/bakcharis birçok değişik bitki olarak saptanmıştır. Bunlardan en çok belirtilen iki tanesi Digitalis purpurea ya da yüksükotu ve Helichrysum sanguineum ya da tavşankulağıdır; ama aralarındaki farklar ve Dioscurides’in tanımı veya Dioscurides’in el yazmasındaki bakkaris çizimleri bu saptamaları sorgulamaktadır. (Şek 7)

Şek. 7 Eski Smyrna’dan lydion

Bakkaris, Hesychius’un MS beşinci yüzyıla tarihlenen lügatinde şu şekilde tasvir edilir: “aynı ismi taşıyan bitkiden yapılan bir merhem; kimine göre mersin ağacından, diğerlerine göre ise bir Lidya merhemi; ayrıca kökünden yapılan bir çeşit kuru pudradır.” Eğer bakkaris kozmetiği pudraysa (Dioscorides’ ve Hesychius’s beyanında olduğu gibi), Lidya’nın “ayaklar altında ezmek” fiilinden türemiş bir Lidya kelimesi olabilir. Kozmetiğin kokusundan ötürü değer gördüğü aşikardır; diğer duyumsal, (Dioscorides’in zamanında bakkaris bitkisinin bazı bölümlerinin kullanıldığı gibi) hijyenik ya da medikal amaçlı kullanımlarının olup olmadığı belirsizdir.(Şek 8)

Şek. 8 Eski Smyrna’dan lydion

Brenthon ya da brentheion myron MÖ geç yedinci yüzyılda Sappho ve MÖ geç beşinci yüzyılda alaycı dramcı Pherecrates tarafından belirtilmiştir. Sappho tarafından uygulama için kullanılan fiil genellikle sürmek ya da ovmak anlamındadır. (Şek 9) Bakkaris gibi brentheionun da hoş bir kokusu olduğu kaydedilmiştir, onun da başka amaca hizmet edip etmediği belirsizdir.

Şek. 9 Lidya’ya ait olmayan hamurdan lydion kaplar: Lakonya (soldaki), Attik (ortadaki) ve İyonya (sağdaki). İyonya ve Lakonya’ya ait lydialar şimdi Philadelphia Pennsylvania Üniversitesi Antropoloji ve Arkeoloji Müzesinde

Arkeolojik Kanıtlar

Malzeme kültürü kayıtları muhtemelen kozmetik ürünleri muhafaza etmek için yapılmış birçok özgün şekilli kap sunmaktadır ve özellikle bakkaris ve brenthion koymak için üretilmiş olabilirler. Bu kaplar şunları içermektedir: lydion, birçok değişik biçimde lekythoi, kayda değer “Lidya” lekythosu, alabastron ve halka kaideli askos (lydia), (lekythoi), (alabastron),(halka kaideli askos)]. Bunlardan en iyi ayırt edilebilir olanlar, Lidya’da özgün olan kaplar lydion ve “Lidya” lekythosu’dur.


Geniş ağızlı, uzun boyunlu, yuvarlak gövdeli ve dar kaideli kulpsuz küçük bir çömlek olan lydion, az miktardaki özgün Lidya kap şekillerinden biridir. İsim antiktir ve antik dönemde şimdi kullanılan şekle verilen isim anlamına geliyor olabilir. Lydion kabı muhtemelen MÖ yaklaşık 600 yıllarına dayanır ve MÖ beşinci yüzyıla kadar üretilmeye devam eder; ilk en yakın tarihlendirilebilen örnek, yaygın olarak MÖ 560’ta öldüğü düşünülen Lidya Kralı Alyattes’in mezarından gelmektedir.


Lydion, çoklukla Batı Anadolu topraklarında, başta Lidya ve Lidya İmparatorluğu topraklarında olmak üzere, sayısız erken dönem çeşitleriyle Sardeis’te, erken ve birçok geç çeşitleriyle (dahası aşağıda) Gordion ve Daskyleion’da da yaygındır. Kil analizleri ve görsel kriterler bunların Sardeis ve Batı Anadolu’da yapıldığını göstermektedir. Her ne kadar örnekler daha az yaygın ve birçoğu Yunan ya da İtalyan yapımı olsa da (dahası aşağıda), bu kapların dağılımı Yunan anakarasını ve Karadeniz kıyı şeridindeki Yunan yerleşimlerini, Sicilya ve Güney İtalya ve Etrurya’yı da içermektedir. Lydion Anadolu yerleşimlerinde mesken kontekslerinden düzenli olarak çıkmaktadır ve yaygın bir mezar hediyesidir; Anadolu dışındaysa tipik bir mezar hediyesidir. Yerel üretimin kanıtıyla birlikte Lidya topraklarındaki yüksek yoğunluk ve Sardeis’teki erken örnekler şeklin Lidya’ya özgü olduğunu önermektedir ve Lidya’da üretilen bir içerik için tasarlanmıştır. Cenaze konteksindeki kullanımı ve yaygın olarak mezarlara bırakılan diğer küçük kozmetik kapları (aryballoi, alabastra ve benzerleri) gibi küçük ebadı içeriğinin kozmetik olmak üzere tasarlandığını göstermektedir ve geniş ağzı, kuru ya da koyu kıvamlı yapıda kozmetik içerikli hem bakkaris ile -eğer bakkaris bitkisinin kökünden yapılmış pudra ise- (Hesychius tarafından tanımlandığı üzere), hem de brenthon/brentheion ile -eğer Sappho tarafından belirtildiği üzere sürerek ya da ovarak uygulanıyordu ise- uyumlu olduğunu göstermektedir. Lydianın kozmetik kullanım amacıyla tutarlı olan konteks malzemeleri No. 96 ve 97 dir: Sardeis’teki bir Lidya evinde lydia ile bir öbek halinde bulunan Korint aryballoi’si ve mücevheratı. Lydia’nın başka içerikler için yeniden kullanımı da yaygın olabilir, sikke dolu (Şek.7)


Özgün şekil kısa konik bir kaide, yuvarlak ya da geniş, bazen de enine yivli ya da façetalı gövde, dışa genişleyen boyun ve geniş düz dudak olarak tasvir edilmektedir. Kaide, alt gövde ve boyun genellikle kırmızı/kahverengi astarla; omuz ve dudak bazen aynı, bazen hareli dar bir kemerle, sıklıkla da yüzeyi beyaz astarla kaplıdır. En zengin Anadolulu lydia süslemesi kısmen yivli ya da façetalı gövdeli; ağzında, boynunda ve gövdesinin ortasında Mermer taklidi (marbled) bezemeleri olan ve façetaları dönüşümlü olarak beyaz boyanmış ve koyu ya da kırmızımsı astarı örneklerde görülmektedir. (Şek.12) Gordion’da bulunan üzerinde bantlar ve kıvrımlı şeritler olan bir örnek (Şek. 4) Lidya harelerinin bir Frig çizgisel uyarlamasını temsil ediyor olabilir. Doğu Lidya’da Bagis yakınlarında bir tümülüs mezarda gümüşten, enine yivli gövdesi olan (şimdilerde bir ayağı eksik) eşsiz bir metal örnek bulunmuştur (Şek. 5). Altıncı yüzyılın sonuna doğru şekil değişmiştir: kaidesi ve boynu neredeyse dik, dudağı daha dar ve duvarları daha kalın hale gelmiştir (kaidesi genellikle yekpare dolguluydu). Dekorasyon sonuncu şekilde tipik olarak daha basittir, kaide ve gövdenin alçak kesimi astarsız, omuz ve dudak beyaz astardan yoksun, omuz bandı daha geniş ve harelerden yoksundur (Şek. 6). Bu geç dönem lydialardan birçoğu Sardeis’te, Daskyleion’da ve Gordion’da bulunmuştur; şekil değişikliğinin geçiş aşaması (Şek. 7, 8)


Altıcı yüzyılın ikinci yarısında biçim Yunanistan ve İtalya’da taklit edilmiş ve nispeten küçük miktarlarda üretilmiştir; İonya, Attika, Lakonya (Şek. 9), Pontik (Etrüsk) ve muhtemelen güney İtalya’daki Yunan seramiğinde taklitler görülmüştür. Bazı taklitler, hareler dahil olmak üzere, Lidya süslemelerini tekrarlarken; Attika, Lakonya ve Pontus örneklerini de içeren diğerlerinin (hiçbir zaman Lidya ya da Anadolu örneklerinde bulunmayan) çiçek desenleri ve biçimsel süslemeleri vardı. Lydion taklitleri muhtemelen Lidya’dan yığınlar halinde ithal edilmiş Lidya kozmetiği içeriyordu ya da hakikisiymiş gibi dursun diye paketlenmişti (günümüzde tüm dünyada yaygın olarak görülen bir uygulama (Şek. 10)

Şek. 10 Ünlü markaların ürünlerinin paketler üzerindeki etkileri: Toblerone ve Mabel çikolata kutuları, Heinz ve Tat Ketçap şişeleri.

Lidya’da ya da civarında yapılan diğer kozmetik kaplar -lekythoi, askoi, ve alabastra- sıvı içerikler için yapılmışlardı, muhtemelen esanslı yağ. “Lidya” lekythosu Lidya döneminde Lidya topraklarında kullanılan birçok tipteki (biçimdeki) lekythoiden biridir ve onu diğer tiplerden ayıran üstteki kulpun köküyle birleşen sırt yapan boyun, hafifçe eğimli omuz, gövdeye olan sert geçiş, gövde profilindeki hafif s-açısı ve küçük ayağıdır (Şek. 11). Bu özellikleriyle lekythoi Lidya’ya mı ya da doğu Yunan dünyasına mı aittir net değildir; Lidya topraklarında olduğu kadar Doğu Yunan konteksinde de yaygındır. Azami gövde çapı seviyesindeki farklılıkların -omuzda, alt gövdede, hem omuz hem de alt gövde seviyesinde – açıklanması gerekir; Lidya’nın damarlı boyalı (streaky) ve mermer taklidi bezemeli (marbled) lekythoisi (sadece alt gövde seviyesinden ziyade) omuz seviyesinde, ya da hem omuz hem de alt gövde seviyesinde azami çapa sahip olduğu gözlenmektedir.

Şek. 11 Mermer taklidi bezeme şeritleriyle lekythos

Lidya topraklarındaki örnekler sıklıkla mermer taklidi bezeme şeritleriyle süslenmişlerdir, ama daimi değildir ve mermer taklidi bezemeler lekythoinin diğer biçimlerinde de görülmektedir. “Lidya” lekythoisi MÖ altıncı yüzyılın ortalarında yapılırdı, belkide daha erken. (Lydianın aksine, hiçbiri Sardeis’te Alyattes’in mezarında bulunmamıştır.)


MÖ altıncı yüzyılda Batı Anadolu ve Yunan anakarasında alabastron sıkça görülen bir cenaze kabıydı. Lidya’da çoğunluğu beyaz taştan yapılırdı ve sadeydi, (Şek. 12) gibi, ve örneğin Alyattes’in mezarında olduğu gibi birkaçı ya da birçoğu tek kişilik mezarlara bırakılırdı. Ayrıca keramik ve cam örnekleri vardır (Şek. 13). Ender örnekler ise Doğu Lidya’dan gövdesi oyma motifler ve figürsel desenlilerle bezeli ve ördekbaşları şeklinde kulpları olan süslü gümüş ve gümüş yaldızlı örneklerdir. Alabastronun içerisindeki muhtemelen güzel kokuluydu; belirli kokulardan nard, kinamomon (tarçın ya da Çin tarçını?) ve güvey otu (mercanköşk) Hellenistik ve Roma Mısırı’ndaki örneklerde Yunanca yazılmıştır. MÖ geç altıncı ve beşinci yüzyıllarda Atina’da alabastra kadın kokularının kabıydı; erkek mezarlarından çıkarılan örnekler kadınların hediyesi olabilir.

Şek. 12 Sardis’ten su mermerinden alabastron
Şek. 13 Sardis’ten cam alabastron

Halka kaideli askos Sardeis’te lydion, lekythos, ve alabastrondan çok daha az bulunur, ama nadir de değildir. Basit süsleme tipik Sardeis örneklerindendir (Şek. 14)

Şek. 14 Sardis’ten halkalı iki askoi

Yunan dünyasında yapılan ama Lidya’da bulunan kozmetik kaplar Lidyalıların dışarıdan da kozmetik ithal ettiğini gösterir. Baskın olanları Korint seramiği aryballoi ve alabastradır. Doğu Yunan plastik formdaki kozmetik kapları, yüksek kalitedeki örnekleri dahil, Sardeis’te ve Lidya’nın diğer yerlerinde de ortaya çıkar.


Kozmetikler, bazıları birçok bölmeden oluşan başka biçimlerdeki kaplara da konulmuştur ve çıkarması ve sürülmesi için fırçalar ya da küçük kepçelerle birlikte yapılmışlardır. Efes Malı’nın olağanüstü kaliteli bir örneği ise uygulama çubuğu bir koçbaşı şeklinde olan minyatür bir lebestir. Doğu Lidya’daki mezarlarda bulunan gümüş ve çok güzel süslenmiş taş örnekler vardır.


Yazı Sardeis Kazı sitesinde yayınlanan Crawford H. Greenewalt, jr.'nin Lidya Kozmetiği yazısından alınmıştır.

Comments


bottom of page